İstanbul’a Anadolu Hisar’ından Bakmak
Bugün de sizinle İstanbul’a Anadolu yakasından bakmaya geldim.
Perşembe günü maharetli kuzenim Hatice Ablam‘ın muhteşem kahvaltısıyla güne başladık. Kahvaltıdan sonra da Şahika‘nın fikriyle Göksu Deresi-Anadolu Hisarı’na gitmeye karar verdik. Hep birlikte yapılan kahvaltı masasından kalkmak kolay olmadığı için dolayısıyla plana da biraz geç adım attık. Bir de Avrupa yakasından karşı yakaya geçmemiz gerekecekti ve burası da trafiğiyle ünlü şehir İstanbul! olduğu için trafiğe takıldık. Arabalar o trafikte kendi kendine gitmedi tabii 🙂 burada zorluğu çeken abim ve kuzenim Hasan abim oldu. Trafikten dolayı verimli bir plan olmasa da hep beraber vakit geçirdiğimiz güzel bir gün oldu.
Önce Küçüksu mesire alanında oturmayı planladık ama kalabalık olduğu için sahile doğru yol aldık. Göksu Nehri’nin havası hepimizin içini açmıştı.
Yıllar önce İstanbul’da yaşadığım dönemde tekrar geldiğim bu yer, anılarımı gözlerimin önüne serdi. O zamanlar yine kuzenlerimle İstanbul’da gezilmedik yer bırakmadığım doğrudur 🙂 Milyonlarca anı biriktirdiğim bu şehri, adım adım keşfedip değerini bilmeye çalışarak keyfini çıkarmıştım o yıllar.
Yeni yerler keşfedip gördüğüm güzellikleri yarınlarıma anı olarak bırakmayı seviyorum. Şimdi siz de anılarıma o güne dair eklediğim yerleri, ekranı aşağıya kaydırarak gezebilirsiniz. İstanbul havası size de iyi gelecektir 🙂
Gökyüzünü burdan bakınca bir kez daha sevdim.
O mavi bisikletle hayallere yolculuğa çıktım.
Bu kurak yollara baharlar ekip şiirler yazdım.
İsmail Abi’ye kanıp gelecek gemiyi bekledim 🙂
Gökyüzünün kuvvetiyle gurur duydum.
Bugün de bu kapıdan çıkıp günü böyle güzel batırdım.
Nasıl, iyi geldi mi Anadolu havası? Bir sonraki yazımda görüşmek üzere, anılarıma iyi bakın 🙂
Hatice’nin kahvaltısı, Şahika’nın planı. Arabalar o trafikte kendi kendine gitti demi. Ne Sefa’cığım ne de ben saatlerce direksiyon salladık ama hiç kıymeti yok tabi 🙂
Sen daha İstanbul’dasın. Şahika gezdirir seni artık 🙂 yıh yıh yıh 🙂